Öğretmeninizin Dil Öğrenimi Hakkında Bilmenizi İstediği 10 Gerçek!
İngilizce öğrenmeye yeni başladınız ya da uzun süredir öğrenen bir öğrenci olsanız bile aşamadığınız bir duvar ile karşılaştığınızı hissediyorsunuz. Başlarda İngilizce öğrenmek basit gözükse bile her öğrenci belirli bir süreden sonra bazı engeller ile karşılaştıklarını ve artık İngilizce seviyelerinin eskisi kadar iyi gelişmediğini hissedebilir.
Çoğu öğretmen bu sorunun farkında olup genellikle her ne kadar tavsiyeler verse bile bu tavsiyeler unutulabilir ya da her zaman yeteri kadar iyi anlaşılmayabilir. Peki öğretmenlerinizin ikinci bir dil öğrenimi üzerine bilmenizi istediği 10 gerçek nedir?
English Time olarak yabancı dil öğretmenleri tarafından en çok verilen 10 tavsiyeyi sizin için sıraladık. Hadi hep beraber inceleyelim.
1. Sınıf Arkadaşları Sizi Ana dilinizin Rahatlığına Alıştırabilir.
Sınıf arkadaşlarınız ile beraber zaman geçirmek ve yeni öğrendiğiniz yapıları ve kelimeleri pratik etmek kadar faydalı bir şey yoktur. Buna rağmen çoğu dil sınıfında görülen durum bir süre sonra bu arkadaşlıkların birbirini zehirleyen ilişkilere dönebilmesidir. Arkadaşlıklar derinleştikçe konuşulan konular farklılaşır ve öğrenciler ana dillerinden yardım almaya daha da yatkın hale gelirler. Bunun gerçekleşeceğinin farkında olup baştan mesafenizi korumanız sizin için iyi olabilir. Sınıf arkadaşlıkları her ne kadar çok hızlı kurulsa da bir o kadar hızlı bozulabileceğini unutmamakta da fayda var.
2. İkinci bir Dil Öğrenmenin Uzun ve Karmaşık bir Süreç Olduğunu Unutmayın
Yeni bir dil öğrenirken bu sürecin uzun ve herkes için farklı olacağını unutmamak çok önemlidir. Bazenleri bir ay içerisinde gösterdiğiniz gelişimi farklı bir ayda gösteremeyecek hatta hiçbir ilerleme kat etmediğinizi hissedeceksiniz. Bu ne kadar dünyanın sonu gibi gözükse bile aslında herkesin bu aşamalardan geçtiğini ve bunun tamamiyle normal olduğunu unutmayın. Önemli olan bu süreç boyunca motivasyonunuzu kaybetmeden çalışmaya devam etmenizdir.
3. Ödevlerinizi Yapmanız Gelişmeniz için Önemlidir
Çoğu öğrenciler dersleri bittikten hemen sonra büyük bir başarı hissi ile evine döner ve bu sırada ödevlerini unuturlar. Bu unutulan ve daha sonra sınıfta yapılan ödevler her ne kadar umursanmasa da aslında önemlilerdir. Çoğu zaman öğretmenler sınıf dışı tekrar ve pratik olması için kağıtlar verirler ve bunları derslerinin destekleyicisi olarak düşünürler. Öğrenciler bu ödevlerini yapmadıkları zaman diğer öğrencilerden geri kalırlar.
4. Hedefler Belirlerken Gerçekçi ve Kısa Vadeli Olmanız Gerekir
Kendinize büyük hedefler belirlemeniz motive olmanız için iyi olsa bile çoğu zaman daha gerçekleşmeyen başarı hissini verdiği için göz boyayıcı olabilir. Büyük hedefler belirlemek her ne kadar motivasyonunuz için iyi olsa bile aynı zamanda başaramadığınızda tersi bir etki yaparak motivasyonunuzu düşürebilir. Bundan dolayı gerçekçi ve kısa vadeli hedefler belirlemeniz sizin için en iyisi olacaktır. Aynı zamanda bu hedeflerinizin ölçülebilir ve uygulanabilir olduğundan emin olun. Örneğin 1 hafta içinde 70 kelime öğreneceğim demektense bir hafta boyunca günde 10 kelime öğreneceğim demek sizin için daha faydalı olacaktır.
5. Ne Kadar Başarılı Olacağınız Size Bağlıdır
Bir sınıfta 20 öğrenci bulunsa bile her birisinin başarı seviyesi farklıdır. Bu her zaman doğru olan bir gerçek olmakla beraber buna sebep olan faktör sizin ne kadar çalıştığınız ve hangi metotları kullandığınızdır. Kendi başarınızın sorumluluğunu elinize almanız önemlidir ve başarınızı doğrudan etkileyecektir. Bunun yanı sıra her öğrenci için etkili olacak yöntemin farklı olacağını unutmamanız ve sizin için en ideal yöntemi seçmeniz de önemlidir. İnternetten farklı öğrenme yöntemlerini araştırmanız veya öğretmeninize danışmanız bu konuda size yardımcı olabilir.
6. Sınıfta Öğrenilenler bir Dili Öğrenmek için Her Zaman Yeterli Değildir!
Sınıfların birçok farklı öğrencinin ihtiyaç ve isteklerine göre şekillendiğini unutmamanız gerekir. Okutulan kitaplar da aynı şekilde birden fazla öğrenci modelini düşünerek ve herkesin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde tasarlanmıştır. Bundan dolayı sınıfta öğrenilenler bir dili tamamıyla öğrenmek için her zaman yeterli değildir. Eve gittiğiniz zaman sizin de farklı kaynaklar ve metotlar ile çalışmanız önemlidir.
7. Kelime Öğrenmek İkinci bir Dil Öğrenmenin Temelini Oluşturur
Herhangi bir dili öğrenirken en önemli noktalardan birisi de kelime öğrenmektir. Herhangi bir dilde akıcı olarak konuşmak istiyorsanız büyük bir kelime hazinesine sahip olmalısınızdır. Bundan dolayı ikinci bir dil öğrenirken kelime öğrenmeyi unutmamalısınız. Farklı amaç ve isteklere hizmet eden kelime listelerinden birisini seçmeniz ya da genel geçer CEFR ilk 3000. kelime listesine çalışmaya başlamanız o dildeki başarınızda kritik olacaktır.
8. İkinci bir Dilde Konuşmayı Öğrenmek için Öncelikle o Dil ile Konuşmaya Başlamanız Gerekir!
Herhangi bir dili öğrenirken, aniden konuşmaya başlayacağınız sihirli bir gün yoktur. Bundan dolayı özellikle o dili olarak konuşmakta zorlanıyorsanız ilk günden itibaren sadece o dil ile konuşmaya başlamanız önemlidir. Bu şekilde farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurabilir, kelime haznenizi geliştirebilir ve o dili konuşmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın “Practice makes perfect!”
9. Hata Yapmak Öğrenmenin Başlangıcıdır
Çoğu öğrenci hata yapmaktan korktuğu veya utandığı için öğrendiği dil ile konuşmaktan çekinirler. Buna rağmen hata yapmak öğrenmenin temel taşıdır. Öğrenciler hata yapıp bu hatalarını düzelttikçe dile olan hakimiyetleri artar. Bundan dolayı hata yapmanın öğrenmenin bir parçası olduğunu kabul etmek ve korkusuz bir şekilde çalışmanız önemlidir.
10. Yaşlı veya Genç Herkes İkinci bir Dil Öğrenebilir!
Önemli olan şeylerden bir tanesi de yaşlı veya genç herkesin ikinci bir dil öğrenebileceğini bilmektir. İnsanların yaşlandıkça öğrenme kapasitelerinin düştüğü doğru olabilir lakin bu kesinlikle ikinci bir dil öğrenemeyecekleri anlamına gelmez! Önemli olan ne kadar sürerse sürsün motivasyonunuzu kaybetmeden çalışmaya devam etmenizdir.
Detaylı Bilgi İçin,
Hemen Doldur!